GARAVİLLE'DEN MUTLU YILLAR. 4. SAYI BURADA
Kayıtlar
GARAVİLLE'DE SÜRPRİZLER VAR
Garaville'nin Aralık sayısı büyük bir heyecanla hazırlanıyor. Daha içerikli, daha doyurucu, buram buram Datça kokan bir dergi için kolları sıvamış durumdayız. Datça'nın gizli kalmış tarihini didik didik ediyoruz. Canlı tanıkları dinliyor, eski kayıtları karıştırıyoruz. Ortaya çok çarpıcı konular çıkıyor. Yeni sayımızda yeniliklerimiz var. Logomuz değişti, görsellerimiz daha özenli seçildi, yetişemediğimiz yerde yapay zekalı kullanıyoruz. Garaville'nin Aralık sayısını daha da beğeneceğinize inanıyoruz. Reklamsız, ücretsiz, amatörce. Eleştirilerinizi dergigaraville@gmail.com adresine iletebilirsiniz. Datça kadar güzel kalın. GARAVİLLE
NEDEN GARAVİLLE
"Anadolu’yu bir yere bakar varsaysak, onun ancak denize baktığını düşünebiliriz. Anadolu'nun bütün kolları Ege Denizine açılmıştır. Bu kollardan en güneydeki Datça Yarımadasıdır. Sanki Anadolu, denize sevgisinden, Ege köpüklerine atılmış ve kırk beş mil uzanan Datça Yarımadasını yaratırken, Kriyo Burnunda; "İşte Arşipel, bak senin koynuna geldim! Çünkü ben, senin Knidos'unum!" diye bağırmıştır. Bundan dolayı Datça Yarımadası, Anadolu'nun Knidos'ta şakıyan dilidir." Cevat Şakir böyle anlattı Datça'yı, " Ege'den Denize Bırakılmış Bir Çiçek "te. Gerçekten de öyle. Şakıyan bir dil Datça. Ama kayıt altına alınmamış bir dil. Oysa bu yarımada sadece doğal güzellikleri ile değil binlerce yıllık geçmişiyle bir kültür hazinesi. Ülkenin çok kuytu bir köşesinde olduğu için yazılı bir tarihi yok maalesef. İşte Garaville Dergisi bu boşluğu doldurmak için yola çıktı. Amacımız bu coğrafyanın yerel tarihini, kültürünü geleneklerini,